Konu: HPV yi öğrenmek HPV pozitif olduğunu öğrenmekle aynı zamanda olmamalı

Merhaba,

1 yıl önce smear vermiştim sadece periyodik kontrol amaçlı. Smearin kanser öncesi lezyonların tespitinde faydalı ve gerekli olduğunu biliyordum ama HPV nin hesini duymamıştım. Smear ve sonrasında yapılan HPV testi temiz ve negatif çıktı. Yani 33 yıl boyunca HPV'yi duymamıştım. Bu benim cehaletim mi yoksa gerçekten bilinmiyor mu bilmiyorum. Birkaç ay önce çıkan ufak siğilin siğil olduğunu bile bilmiyordum. Siğilin büyümesi üzerine özel bir hastanede doçent olan bir kadın doğum uzmanına göründüm. Aldara krem yazdı reçeteye, çok önemi bir şey olmadığını söyledi. Krem siğili kurutuyor gibi olsa da siğiller birkaç tane oldu. Devlet hastanesine gittim ve siğillere koter yapıldı. 1 ay önce ilk koter ve 3 hafta önce ikinci koter yapıldı. Alınan siğillerde patoloji sonucunda HPV 16 çıktı. Doktor kolposkopiye yönlendirdi. Şimdi kolposkopi randevu tarihini bekliyorum. Bundan sonra neler olacağı kolposkopiye bağlı sanırım.

Tahmin ediyorum ki herkesin hikayesi çok benzer. Vücuttaki bu siğillerle birlikte bu virüs ile tanışıyoruz ve sonra mücadele ediyoruz. Herkes internette araştırıyor önce, zaten internette mevcut makalelerde ve röportajlarda sık sık kanserden bahsedildiğinden ve bu virüsün vücuttan atılmayıp devamlı yenilendiği belirtildiğinden önce hayatını karartıyor insanın, moralini bozuyor. Bu forumu da henüz buldum. Biraz inceledim önce. Ve denilenin aksine virüsün vücuttan atılabileceğini ve eski yaşantıya dönülebileceğini öğrendim.

Virüsü öğrendiğimden bu yana, neden HPV'nin tanınan ve bilinen bir virüs olmadığını, neden çocukken öğretilmediğini, aşısı varken ve bu derece yaygın bir virüs iken devlet kurumlarının bunun önlemini almak için çalışma yapmadığını (ki çalışma anladığım kadarıyla rutin HPV testlerinin yapılmasına yönelik, bu da önleyici değil, erken teşhis sağlayıcı), insanların neden bilinçlendirilmediğini, doktorların neden işin ciddiyetine varıp HPV ile mücadeleye teşvik etmediğini, AHCC nin satışı ve dağıtımının neden engellendiğini, neden bu konuda çalışma ve arge yapılmadığını vs vs sorgular oldum.

HPV bilinmeyince zaten öğrenmek, kabul etmek ve mücadeleye girişmek 3-4 ayı buluyor. Az uz bir süre değil. Acaba diyorum, HPV nin genelde cinsel yolla bulaştığı kabul edildiğinden mahrem olarak mı görülüyor da bu kadar önemsenmiyor.

Şimdi bu konuda neler yapılabiliri düşünmeye başladım. Çevremdeki insanlara anlatacağım, çocuğu olanlara aşıyı araştırmalarını ve hem kendilerine hem çocuklarına propolis kullanmalarını önereceğim, vs. Siz bu konularda ne yapıyorsunuz?

Acaba diyorum, HPV nin genelde cinsel yolla bulaştığı kabul edildiğinden mahrem olarak mı görülüyor da bu kadar önemsenmiyor.
Aids cinsel yolla bulaşır ama mahrem filan gözüyle bakılmıyor. Önemsenmeme nedeni bence;
1) belli zaman sonra yok edilebiliyor olması.
2) Kansere neden olduğu sonradan öğrenilmiş fakat dünyada bir sürü kanser etmeni olduğu için çok önemsenmemiş olabilir.
3) Aids gibi bağışıklığını hemen yıkan birşey değil.
4) Aşısı ne kadar gerçek halen tartışmalı, aşının yan etkileri ile ilgili spekülasyon ve kanıtlanmamış sonuçların olması
5) Neden bu konuda Arge yapılmıyor sorusu ise bu ülkede hiçbir alanda gerçek anlamda yapılan bir Arge yok. Türkiye de Arge genelde varolan ürünlerde biraz değişiklik yapmak olarak algılanıyor. Yani Amerikada bir hastalığa çare bulmak için bir ilaç firması 1 milyar dolar harcayabilir ve sonuç olarak Yönetime ya bu ilaç olmadı yan etkileri çokmuş diyerek 1 milyar doları çöpe atabilecek firmalar var. Sen Türkiyede şirketin 1 milyar değil 1 milyon dolarını arge de çöpe at bak bakalım ne oluyor adamı canlı canlı gömerler :-)
6) Bu konuda gerçekten bilinçendirme çok az. İnsanlar haberleri zaten artık Face ten alıyor. Kaçımız bir Dr un Tv de yaptığı bilimsel bir programı sonuna kadar izliyoruz. ? Ama Acunla Survivor kim elendi kim kaldı takip ediyoruz.

NedenBen Nickli Üyeden Alıntı

Acaba diyorum, HPV nin genelde cinsel yolla bulaştığı kabul edildiğinden mahrem olarak mı görülüyor da bu kadar önemsenmiyor.
Aids cinsel yolla bulaşır ama mahrem filan gözüyle bakılmıyor. Önemsenmeme nedeni bence;
1) belli zaman sonra yok edilebiliyor olması.
2) Kansere neden olduğu sonradan öğrenilmiş fakat dünyada bir sürü kanser etmeni olduğu için çok önemsenmemiş olabilir.
3) Aids gibi bağışıklığını hemen yıkan birşey değil.
4) Aşısı ne kadar gerçek halen tartışmalı, aşının yan etkileri ile ilgili spekülasyon ve kanıtlanmamış sonuçların olması
5) Neden bu konuda Arge yapılmıyor sorusu ise bu ülkede hiçbir alanda gerçek anlamda yapılan bir Arge yok. Türkiye de Arge genelde varolan ürünlerde biraz değişiklik yapmak olarak algılanıyor. Yani Amerikada bir hastalığa çare bulmak için bir ilaç firması 1 milyar dolar harcayabilir ve sonuç olarak Yönetime ya bu ilaç olmadı yan etkileri çokmuş diyerek 1 milyar doları çöpe atabilecek firmalar var. Sen Türkiyede şirketin 1 milyar değil 1 milyon dolarını arge de çöpe at bak bakalım ne oluyor adamı canlı canlı gömerler :-)
6) Bu konuda gerçekten bilinçendirme çok az. İnsanlar haberleri zaten artık Face ten alıyor. Kaçımız bir Dr un Tv de yaptığı bilimsel bir programı sonuna kadar izliyoruz. ? Ama Acunla Survivor kim elendi kim kaldı takip ediyoruz.

Katıldığım noktalar var. HIV çok önemseniyor diyemem. HIV'i de şahsen çok bilmiyorum. İsmini ve bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen bir hastalık olduğu ve kesin olarak cinsel yolla geçtiği dışında bir şey bilmiyorum. Acaba HIV, HPV kadar yaygın mıdır? Yani HPV'yi vücudunda bulunduran ancak belirti göstermemiş kişiler olduğunu da düşünürsek, çevremde HIV taşıyan bir insan olduğunu bilmiyorum ama HPV taşıyan kesin vardır, lezyon oluşan da oluşmayan da vardır ama kimseden duymadım. Sanki HPV fiziksel ve psikolojik etkileri ile daha çok önemsenmesi gereken bir hastalık gibi. Aslında anlatmaya çalıştığım, bilinçlendirme olsa, kendimizi ve çevremizdekileri koruyabileceğimiz ve ayrıca ilk öğrenildiğinde insanı yaşamaktan soğutan travmatik etkilerinin olmayacağı, biraz soğukkanlı karşılanması ve her hastanede bu konuda uzman doktorların hem bilgi verilmesi hem de tedavi konusunda hızlı davranması süreci daha kolaylaştıracak. Arge konusunda dediklerinize katılıyorum ama, bu ülkede bu para teknolojiye harcanmıyor, insanın hayat standartlarının ve kalitesinin yükseltilmesine harcanmıyor, sağlığa harcanmıyor da nereye harcanıyor, zaten para çarçur edilmiyor mu?

Sevgili arı maya çok güzel özetlemişsin durumu kesinlikle toplum hpv konusunda bilinçsiz başıma gelene kadar bende hiç duymamıştım hpv yi,malesef hayat bize bunu yaşatarak öğretiyor çok geçmiş oldun inşallah kolposkopi temiz çıkar

Hpv ve hiv cok farkli seyler birisi immun sisteninizi tamamen cokertir yani ve kesin ilaclari var onlari kullanmaniz ferekir kullanmadigini takdirde aids olmus olabilirsiniz.hpv onun yaninda daha tatli bir viruscuk kendini fazla belli etmesede..sigil patalojaiisndan sora tip 16 gelmesi ilginc geldi bana cunku sigille belli eden tip tip 6 veya 11 diye biliyoruz yani yuksek risk tipler genelde sigil yapmazdi..bu virus degisiyormu noluyor anlamis degilim ...benim sigillere patoliji yapilmamisti test yaptigimda suruntu yoluyla tip 16 tasimadigimi ogrendim ama bu bilgi beni uzdu suanda yani parca almak mi daha onemli yoksa suruntu mu bilemiyorum

T16 ve t18 de lezyon yapiyormus ama flat kondilom dedigimiz tipte.
Hakan topalismailoglu genital bolgeye bir asit surerek varsa tespit ediyor

Ankara'da bir hastanede kolposkopi randevusunun 16 Temmuz'a verilmesi üzerine Ankara Onkoloji Hastanesi'ne gittim. Doktor hemen o anda kolposkopi yaptı, asit sürerek lezyonları tespit etti. Ve yine o anda leep işlemini ve birkaç koter yaptı. Bunu da anestezi yapmadan yaptı. Bunun acısına (ki acı da sayılmaz anlık sızlama gibi) katlanılabiliyormuş. (Doktor çok tatlı, benim nazımı da çekti, sürekli 10 saniyelik işlem, 3 saniye sadece 3 saniye ver bana bitecek diye telkin etti. ) Doktor 1991 yılından beri bu alanda çalışıyormuş. Bana güven verdi. Ancak şu ana kadarki sonuçlara ve alınan örneklerin görünümüne göre sonucun HGSIL çıkabileceğini söyledi. Her gittiğimde olumsuz şeyler duyduğum için kendimi CIN3'e hazırlıyorum. HGSIL sonucunda da genel anestezi ile konizasyon yapacağını söyledi. Sonrasını bilmiyorum henüz, umarım bitmiş olur kısa zamanda. Şimdi düşünüyorum da, HPV'nin birkaç türü varken ve bende hem 16 olup siğil yapmayan türden olan hem de başka türdeki HPV lerin bulunması ve bunların siğil yapması ile ben bu durumu normal seyrinden bir süre önce öğrenmiş olabilirim. bu halde kendimi şanslı görmeliyim diye optimist takılıyorum. Ancak bu kadar kısa sürede (2017 temmuz ayındaki HPV negatif testinden bu yana 11 ay geçmişken) CIN3 sonucu çıkması da (daha doğrusu çıkma ihtimalinin yüksek olması) bir önceki test sonucunun doğru olmadığı düşüncesini oluşturdu bende. Bir sebepten pozitif iken negatif sonuç çıkmış olabilir. Bu arada henüz aileme de söylemedim. Çünkü kesin bir sonuç yokken kimseyi üzmek ve tedirgin etmek de istemiyorum. Sonuç olarak şu anda iç ve dış tüm lezyonlar temizlenmiş olduğu için kendimi biraz rahat hissediyorum. Umarım nihai sonuç da güzel olur.

P.S. Ben hiç bilmediğim, kime ve nereye başvuracağımı bilmediğim bu yolda en azından işini bildiğini ve ciddiye aldığını hissettiren hekimlerle karşılaştım. Güven hissettim. Bu nedenle Ankara'da olup bu konuda desteğe ihtiyacı olanlara da bilgi verebilirim.

Bu arada doktor, bir de, ekim ayında Gardasil aşının 9'lusu çıkacak. Onu ol dedi.

HPV'den sonra yapılan araştırmalarda sürekli oranlardan bahsediliyor. Yakalanma oranı %80, tedavi olunursa ve beslenmeye, bünyeye dikkat edilirse düşük riskli tipse temizleme oranı 6 ay içinde %40, yüksek riskli tipte temizlenme oranı 1 yıl içinde %80, bilmem ne, bilmem ne, oranlar yanlış olabilir. Ama düşünüyorum da, başına gelen ve kurtulup kurtulmayacağını bilmeyen kişi için o oranların hiç bir önemi kalmıyor. Yani oran içinde de olunabilir, oran dışında da. Eğer temizlenirse "aaa %80 içindeyim yehuuu" diyebiliriz. Ha bu oranları okuduktan sonra önemli olan kurtulma ihtimalinin olduğunu görmek. Bende malesef 16, 52 var ve ne zaman kurtulurum bilmiyorum.

HPV'yi vücuttan atabilmek için erkek arkadaşımla kendi çapımızda bir şeyler yapıyoruz. Erkek arkadaşımda siğil vb belirti yok ama vücudunda bulunabilme ihtimaline karşın temkinli davranıyoruz. AHCC bulamadığım için propolis içiyoruz, yeşil çay, ada çayı içiyoruz, sabah yumurta peynir yemeğe özen gösteriyorum, probiyotikli yoğurt mayalıyorum onu yiyorum, bol su içiyorum, kahveyi azalttım, malesef meyveyi aklıma geldikçe yiyorum. Sigarayı bırakmadım ancak normal sigarayı azalttım, değerleri 0,1 olan sigarayı içiyorum. Bir de elektronik sigarası vardı erkek arkadaşımın, onu kullanacağım kullanmayı öğrenince. Bilmiyorum daha ne yapabilirim. Zaten iştahı çok olan bir insan olmadığımdan yeme içme konusunda elimden geldiğince özen göstermeye çalışıyorum. HPV'nin nasıl, ne zaman bulaştığı, ne zaman enfekte ettiği, vücudun ne tepki verdiği gibi konularda net bir bilgi olmadığı gibi ne yapılırsa ne zaman temizlenirin de net bir bilgisi yok.

Şimdilik bir de merak ettiğim, negatif olduktan sonra vücudun artık bağışıklığı kazanıp kazanmadığı, tekrar bulaşır ise vücuttan kolayca atılıp atılmadığı, aylar veya seneler sonra enfeksiyon olup olmayacağı, siğil çıkıp çıkmayacağı, örneğin seneler sonra leep, konizasyon geçiren kişi olup olmadığı.

Bu forumda ve diğer forumda kansere döndüğünü belirteni görmedim, umarım yoktur ve olmaz.

Arı Maya Nickli Üyeden Alıntı

Sigarayı bırakmadım ancak normal sigarayı azalttım, değerleri 0,1 olan sigarayı içiyorum.

Sigarayı bırakın. AHCC hariç diğer tüm yediğiniz, içtiğiniz her şeyden 5 kat falan etkili sigarayı bırakmak. AHCC hariç dememin nedeni, AHCC vücudunuzdaki T hücrelerini artırıyor. Tedavi maksatlı bir süreliğine günde 3 gr AHCC kullanarak vücudunuzu esktra silahlandırıyorsunuz bu da virüse karşı savaşta çok etkili oluyor. Sigarayı bırakırsanız da T hücreleriniz rahatlayacağı için aynısı olmasa da benzer bir etki yakalarsınız. İkisini birden yaparsanız kombo olur heralde