drmedusa Nickli Üyeden Alıntı
Seksüel aktivite:Özellikle ilk adet görmeye yakın cinsel ilişkiye girenlerde hpv infeksiyonu riski en fazladır.Bunun nedeni rahim ağzındaki epitelin bu yaşlarda tam gelişmemiş olmasıdır.Partner sayısı arttıkça risk artar.Kondom kullanıldığında bu risk azalmaktadır.Erkeğin çok eşli olması ya da rahim ağzı kanserli eşinin olması riski artırmaktadır.Hpv bir kez alındığında kansere gidişte partner sayısının fazlalığı
kanser safhalarına anlamlı bir etki göstermez.
Doğum kontrol ilaçları: 5 yıldan fazla bu ilacı kullanan kadınlarda rahim ağzı kanseri riski artmaktadır.Bunlar kondomu az kullanırlar.Ayrıca bu ilaçları kullananlarda rahimağzı epitelinin yapısı bozulmaktadır.Kanda folik asit azalır.Bu da epitelde megaloblastik değişikliklere sebep olur. 5 yıllık kullanım riski 5 kat,10 yıllık kullanım riski 10 kat artırmaktadır.
Sigara: Sigaranın içindeki nikotin,fenoller,hidrokarbonlar riski artırmaktadır.Sigara 2 kat risk artışına neden olur.DNA hasarı yaparlar ve bağışıklık yanıtını geciktirirler.Adenokanserler sigaradan etkilenmemektedir.
Doğum Sayısı: 5 ve üzeri doğum yapmış kadınlarda risk çok daha yüksektir.(2.5 kat)Gebelikte folik asit azalmakta,rahim ağzı epiteli değişmekte,progesteron artışı olmaktadır.
Diyet:C vitamini,A vitamini,E vitamini ile risk azalmıştır.Folik asit eksikliği CIN gelişimini 4 kat artırmaktadır
İmmunsupresiyon:HIV pozitif kadınlarda Hpv ve CIN olguları 24 kat daha fazla görülmektedir.Renal transplantasyonlu hastalarda hpv ve onunla ilişkili kanserler 16 kat daha fazla görülmektedir. Bu nedenle hpv infeksiyonunda bağışıklık sisteminin ne kadar önemli olduğu görülmektedir. Ayrıca sosyoekonomik düzeyin düşük olması da riski artırmaktadır.