geçtiğimiz günlerde konu başlığına pek uygun olmasa da yakın bir diyalog yaşadım
çok toy sayılırım hpv konusunda. 1-2 hafta oldu veya olmadı. gün saymıyorum
bu kısa süreçte en büyük avantajım farketmemin(siğili) ikinci günü arya'nın bloguyla tanışmam oldu ve kendisinin yazılarıyla 1. günümde yaşadığım kaosu atlattım. kendisine direkt mail attım ve ışık hızıyla cevap verdi
velhasıl kaos dediğim zımbırtıyı 1 günde atlatsam da sizlerinde tahmin edeceği gibi uber pollyanna olamıyorum ve yer yer aklıma geldiğinde isyanlar moral bozuklukları yaşıyorum
ama yine de internette okuduğum çöküşlerden sonra kendimi bi tık psikolojisi toparlanmış sınıfa koyuyorum...
neyse konu başlığına dönecek olursam. geçtiğimiz günlerde sevgilim olmayan ama düşük bi ihtimalde olsa(kendi açımdan) "belki bişeyler çıkar" dediğim biriyle hpv durumunu konuşmak zorunda kaldım çünkü iş sevişmeye doğru gidiyordu. gitti de.. akşam kalmam için çok zorladı ve sonra malum konuşmayı hiç bişey yaşamadan yapmak zorunda kaldım. ilk kez başıma böyle bi durum geldiği için konuya nasıl gireceğimi bilemedim ama peşpeşe "yapamayız bla bla" diye papağan gibi sayıkladım ve sonrasında uygun bi dille durumu izah etmeye KASTIM(cidden çok kastım...) ve argo tabirle kendimi bok gibi hissettim. enteresan bi sohbetti. umarım hepimiz bu durumu en kısa sürede atlatırız ve böyle sohbetleri yaşamak zorunda kalmayız.