-
Özel Üye
HPV Enfeksiyonu Tanısında Kullanılan Yöntemler
1. Moleküler olmayan teknikler
Moleküler teknikler dışında çıplak gözle muayene,
kolposkopi, sitoloji ve histoloji gibi teknikler kullanılarak
da HPV tanısına gidilebilir. Bu yöntemler arasında
değerlendirilen, sitoloji ve histoloji taramaları
ile HPV’nin varlığı arasında bir korelasyon olduğu
belirtilmektedir. Özellikle sitolojinin kullanımı servikal
kanser için bir seçim aracı olarak kabul edilmiştir.
Çıplak gözle muayene
Çıplak gözle muayenede asetik asit veya lugol iyot
kullanılarak yeterli ışık kaynağı altında serviksin incelenmesi
esasına dayanmaktadır. Asetik asit, HPV
içeren epitel hücrelerinin beyazlatılmasını sağlarken,
iyot ise hücrelerin koyulaşmasına yol açar33.
Kolposkopi
Kolposkopi bir mikroskop ve ışık yardımıyla serviksin
görüntülendiği bir işlemdir. Servikal kolposkopinin
İnsan papilloma virüsü enfeksiyonlarının çoğu
asemptomatik olmakla birlikte değişik klinik tablolar
ortaya çıkabilir3
. Değişken klinik tablo, virüsün tipine
(HPV 16 ve HPV 18 invaziv karsinom ile ilişkilidir),
lezyonun lokalizasyonuna (respiratuvar papillomatozis
gibi), bireyin immünolojik durumuna (gebeler ve
immun yetmezliği olanlarda daha ağır tablo) ve epitelin
doğasına (serviksin transformasyon bölgesindeki
metaplazik skuamöz epitel, HPV veya diğer kofaktörlerin
onkojenik etkilerine daha yatkındır) bağlı-
dır Genital siğiller birkaç ayda gözlenirken, servikal
kanser gelişimi yıllar alabilmektedir. Bununla birlikte,
çoğu HPV enfeksiyonu asemptomatiktir ve sadece
HPV DNA testi uygulandığında tespit edilmektedir.
Sağlıklı bireylerde, enfeksiyonun %75’inden
fazlası otuzuncu ayda belli olur. Bu durum özellikle
düşük riskli tiplerde doğrulanmıştır. Genital HPV
enfeksiyonunun başlıca klinik aşamaları; l. Latent, 2.
Subklinik ve 3. Klinik dönemlerdir. Virüs ilk olarak
bazal laminaya yakın stratum germinativumdaki hücreleri
enfekte eder, bu da en çok cinsel ilişkiye bağ-
lı mikrotravmaların olduğu bölgede oluşur. Latent
dönemde hastalığın sitolojik ya da morfolojik hiçbir
bulgusu yoktur, sadece ultrasensitif PCR teknikleri
ile HPV DNA’sı gösterilebilir. Subklinik dönemde
HPV’ye bağlı sitolojik-mikroskobik değişiklikler veya
kolposkopi gibi büyütme yöntemleri uygulanarak
görülebilen lezyonlar söz konusudur. Servikal intraepitelyal
neoplazi (CIN) ve intraepiteliyal neoplaziler
genelde bu döneme oluşur. Genital kondilom ya da
invaziv kanser gibi gözle görülebilen lezyonların ve
belirtilerin bulunduğu dönem ise klinik dönemdir.
İmmünolojik kontrolün kaybıyla virüs genomu replike
olur ve buna bağlı olarak da ortaya çıkan büyüme
faktörlerinin etkisiyle epitel proliferasyonu, intermediyer
hücre hiperplazisi ve hiperkromazi oluşmaktadır.
Normalde CIN, subklinik bir enfeksiyon olup,
kapiller ve stromal proliferasyon gözle görülebilecek
bir kondilom yapacak düzeyde değildir. Ancak olguların
%30’unda bu proliferasyon aşırı olup, servikste
gözle görülebilir ekzofi tik kondilom gelişebilir. Epitel
tabakası üst sıralarında HPV karakteristik bulgusu
olan “koilositoz” ortaya çıkmaktadır. Koilositler malign
dönüşüm gösteremeyen, ölü ya da ölmekte olan
stratum granulosum hücreleridir. Koilosit nükleusu
düzensiz ve virüs partikülleri ile dolu olduğu için hiperkromatiktir.
Sitoplâzmada çekirdeğin hemen üzerinde
vakuol bulundurmaktadır. Bu koilositler aslında
daha çok düşük risk grubundaki HPV enfeksiyonları-
nın belirteci olarak görülmektedir.
Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR)
Polimeraz zincir reaksiyonu nükleik asitlerin in-vitro
koşullarda replikasyonu için geliştirilmiş çok yaygın
olarak kullanılan bir test tüp sistemidir. Hedef
DNA’nın selektif olarak amplifi kasyonuna izin verir.
PCR amplifi kasyonu sonunda hedef DNA logaritmik
olarak artar ve 30 döngü sonrasında 1 milyondan
fazla hedef DNA oluşturulur.
Hybrid Capture Testi
Hybrid capture testinin iki çeşidi bulunmaktadır.
Bunlar birinci jenerasyon hibrid yakalama tüp testi
(HCT) ve yeni olan hibrid yakalama II (HCII) testidir.
Her iki test de kullanılarak yüksek riskli HPV
tipleri saptanabilir ancak bu yöntemle gruplar halinde
tanımlama yapılabilmektedir.
HPV mRNA’sının Belirlenmesi
Yüksek riskli HPV tiplerinde E6/E7 mRNA tespitinin,
HPV DNA testinden daha duyarlı olduğu bilinmektedir.
Bu teknik kullanılarak öncül bir belirleyici
olarak HPV’nin onkojenik aktivitesinin tespiti, taramanın
etkinliğinin artmasında ve servikal lezyonun
prognozunun belirlenmesinde E6/E7 mRNA’nın
kullanılmasının yararlı olabileceği sonucunu ortaya
koymuştur.
Yard.Doç.Dr Levent TÜRK (Dr. Medusa) Muayehane: Küçük Langa Caddesi, No:30 – 12 YENİKAPI/ İSTANBUL 0505 600 40 10 – 0212 586 81 80 Mail: drleventturk@gmail.com
-
Cevap: HPV Enfeksiyonu Tanısında Kullanılan Yöntemler
hocam erkekler ıcın en fuvenılır test nedir
-
Admin
Cevap: HPV Enfeksiyonu Tanısında Kullanılan Yöntemler
@Mert selam, soruna cevap vermiş olmayacağım ama bütün forumda yazdığın yazılarda birçok kelime ve cümle hataları var. Lütfen foruma yazı yazarken özenli kullanmanı öneririm. İlk ve son uyarıdır.
Bu Konu için Etiketler
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları