bence "kefir" başlığı altında yeni bi konu açalım bu konu altında "negatif olma/kalma" mevzusunu konuşalım arkadaşlar ne dersiniz?
bence "kefir" başlığı altında yeni bi konu açalım bu konu altında "negatif olma/kalma" mevzusunu konuşalım arkadaşlar ne dersiniz?
Güzel bir betimleme yaptın.
Negatif olma demek viral yükün bağışıklık sistemi tarafından bastılırmasıyla ortaya çıkar.
Negatif kalmak da tamamen bağışıklık sistemini ile veya tekrar enfekte olmakla ilgili.
Negatif çıktın demek virüsün vücuttan tamamen atıldığı demek değil. Sadece virüs pozitif gözükecek viral değerin altında demek.
Negatif olduktan sonra çok takmamak lazım bunları bundan sonraki hayatında vücuduna iyi bak hpv neymiş tırışka , ne hastalıklarla dolu hastahaneler. Polyannacılık değil bu gerçekler .
Eğer ki foruma yeni hpv'li üyeler kazandırmak gibi bir amacınız varsa bilemem ama, "hpv sadece genital bölgenin siğille temasıyla bulaşır, o zaman siğil yokken rahat rahat sevişebiliriz" anlayışı olabilecek en bencilce yaklaşımdır. Siğil yapmayan bunca hpv tipinin nasıl bulaştığını hiç mi düşünmediniz mesela.
Human Papillomavirus Prevalence and Type Distribution in Male Anogenital Sites and Semen | Cancer Epidemiology, Biomarkers & Prevention
Bakın bu çalışmadaki tabloda hpv pozitif erkeklerin farklı genital bölgelerinden alınan numunelerin pozitif çıkma oranları var. Görüleceği, üzere testisler, perianal bölge, kasıklar vb. gibi tüm genital bölgeden hpv pozitif olan dna'lar bulunabiliyor. Siğilin yoksa kondomla sevişirsen bulaşmaz diyen bir doktorun da hpv konusunda cahiliyeti apaçık ortadadır. Yahu hpv tiplerinin % 80'i siğil yapmıyor zaten, bunlar ışınım yoluyla mı bulaşıyor. Siğil yoksa gider test yaptırırsın, eğer genital bölgenden alınan numunlerde hpv pozitif dna'ya rastlanmadıysa hpv negatif sonuç alırsın zaten, sonrasında da kiminle istiyorsan sevişirsin. Ama hpv pozitif isen genital bölgende virüs bulunduğu anlamına gelir, ve genital bölgendeki hpv pozitif dna bulunan bölgeni başka birinin genital bölgesine temas ettirirsen bulaştırırsın, bu kadar basit.
Hpv negatif olmanın da iki yolu vardır, birincisi beklemek hpv tipine göre 1 ila 5 yıl arası beklenebilir. Veya bağışıklık takviyesi kullanarak bu süreyi kısalmak. Doktor demiş ki, otoimmun rahatsızlığı olanların veya bağışıkllık baskılayıcı ilaç kullananların haricindekilerin bağışıklık güçlendirici kullanmasına gerek yoktur. Yahu otoimmun rahatsızlıklar, bağışıklık sisteminin vücudun kendi hücresini yabancı bir organizma sanıp saldırıya geçtiği rahatsızlıklardır. Ve böyle rahatsızlıklarda bağışıklık sistemi güclendirilip bu saldırıları daha da sağlam yapması hedeflenmez doğal olarak, böyle hastalıkların çoğunda bağışıklık sitemini baskılayan tedavi uygulanır. Ve otoimmun rahtsızlıklarda da bağışıklık sistemini güçlendirmek kendi ayağına sıkmaktır, ben hiç bir hocanın böyle bir şey önereceğine inanmıyorum. Diğer taraftan bağışıklık güclendirici kullanılmasını önermeyen doktorun önerdiği her şeyin (kefir, beta glukan, sağlıklı beslenme) bağışıklık güçlendirici olması da garip.
Hpv negatif olmak her şeyden önce karşı tarafa bulaştıracak hpv pozitif dna'ya sahip olmamaktır, vücuttan tamamen atıldığına inanmadan yaşamak istiyorsanız tercih sizin ama en azından negatif olmak için çabalayın ki, başkalarına bulaştırmadan sevişin.
Aşıyı da bu kadar yerin dibine sokmayın, Avustralya'da 2007 yılından beri 12-26 yaş arasındaki tüm genç kızlar devler tarafından düzenli aşılanıyor, 2013 yılında bu programa erkekler de dahil edildi, bu 10 senelik süreçte hpv virüsünün gözlenme oranının % 75 düştüğü açıklanmış. 10 senedir düzenli aşılama takviminine halen devam ettiklerini düşünürsek, yan etki olarak çok ciddi bir durumla karşılaşmamış olmalılar. Sonuçta Avustralya devletinin kendi insanını kobay olarak kullanacağı pek akla yatkın gelmiyor.
Bulaşmaz dememiş iyi okuyamamışsın galiba çok çok çok az ihtimalle bulaşır demiş. Bağışıklık güçlendirici önermedi onu ben ısrarla sordum onu da iyi okuyamamışsın.
Aşı için de gardasil and side effects ya da gardasil and ms,death gibi aramalar sonucunda ulaşabilirsin.
Binlerce dönüş var ama bir tanesini paylaşayım.
https://www.google.com.tr/amp/m.sabah.com.tr/yasam/2012/01/04/hpv-asisi-tartismasi/amp
Son olarak da hiçbir devlet sana negatif veriler sunmamaya çalışır. Asker'de ölürsen de eğitim zayiatı olarak geçersin mesela devlet biz bu adamı öldürdük demez haber olmadığın sürece. Devletlerin verdiği veriler yerine insanların tecrübelerini dikkate alırım ben.
Ayrıca Avusturya devletini bu aşıyı yaptırması onu güvenli mi yapar?
Neden Amerika , İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde zorunlu yaptırılmıyor madem o kadar güvenli ve sorun çözücü?
Gardasil'den bahsediyorsan 2006 yılında piyasaya sürülmüş bir aşıyı maşallah Avusturya hükumeti 1 sene içinde inceleyip onaylayıp bütün ülkeye yaptırmış yani , o da güzel.
Bağışıklık sistemi ile ilgili bir sorunu yoksa herhangi bir bağışıklık sistemi güçlendirici kullanmasına gerek yok demiş.
Evet işi gücü bıraktım foruma yeni üye kazandırmakla uğraşıyorum.
Şahsi fikrim bir erkek olarak test oldum ve tıp 18 olduqumu oqrendim.Bu yapılan test çocuqun babasını, tukuruqunden katili ve tirnaqindan hırsızı söyleyecek teknolojiye sahip bir cihaz .Eqer bu cihaz senin dna anda bulamiyorum diyosa aramanın alemi yok derim.
Olur inşallah önce bi kendimi toplayım .. Bide maya buldukmu açılan başlığa yazarız
O zaman alıntılayalım,
Doktor demiş ki, bu virüsün bulaşması için aktif olarak siğillerin genital bölgeyle temas etmesi gerekiyor. Gözle görülmeyen küçük siğil varsa temas ihtimali zor olacağı için çok zor bulaşır dolayısıyla gözle görülen siğilin yokken rahatça sevişebilirsin. Ben bu yoruma pes diyorum sadece. Siğil yapmayan bunca hpv tipi sadece deri temasıyla bulaşırken ve siğil yapan tipler siğil yokken sadece deri sürüntüsüyle pozitif olarak saptanırken (yani siğil olan doku dışındaki dokularda da siğil yapan düşük riskli virüs olduğu anlamına geliyor) doktorun yaptığı yorum ancak şu mantıkla açıklanabilir. Bu hpv o kadar önemsiz bir virüs ki başkasına bulaştırsan da hiç bir zararı yok. O zaman dağılabiliriz arkadaşlar hiçbir zararı yokmuş çünkü hpv'nin.
otoimmun rahatsızlıklarda bağışıklık güçlendirici kullanılması konusuna tekrar değinmiyorum, şaşkınım sadece, diğer taraftan siz sorduktan sonra önerdiği kefir, beta glucan vb'yi geçtim. ilk başta önerdiği viral yükü azaltan bitkiler viral yükü nasıl azaltıyor. mesela sizin de doktora sorduğunuz ama doktorun gerek yok dediği hindi kuyruğu mantarı bağışıklık sistemini güçlendirerek viral yükü azaltan bir mantar çeşidi. Bunu kullanmak gereksiz ama viral yükü azaltan bitkileri kullanmak mı mantıklı. Antiviral denilen tedavilerin hepsi bağışıklığı güçlendirip vücudun virüsle savaşmasına yardımcı olarak viral yükü azaltmaz mı, antibiyotiğin bakterilerle savaştığı gibi direkt virüslerle savaşan bitki mi var??
Bunların dışında, kendi varlığı ve menfaatiyle ilgili bir konuda hiçbir devletin söylemine elbette güven olmaz, ancak halkının sağlığı için ciddi bir bütçe ayırıp tüm halkını aşılatmaktan gocunmayan, insanına değer veren bir devletin de, aşının faydadan çok zararı olduğunu gördüğünde aşılatmayı keseceğini düşünmek gayet de kabul edilebilir bir yaklaşımdır bence.