Herkese merhaba,
Ben Berk, yirmi bir yaşındayım. Antalya'da üniversite okuyan, ailesiyle yaşayan, bir buçuk-iki ay öncesine kadar hiç de tek eşli olmayan bir cinsel hayatı olan ve şimdi de son moda HPV tufanına katılan, hem de en kötü yerinden, kestanesinden çıkan siğillerle muzdarip, kendine her gün 'nasıl bu kadar umursamaz olabildim?' sorusunu soran genç arkadaşınız.
Enfeksiyonumun ciddiyetini kestaneyi tam anlamıyla koterle çizdirince fark ettim tabii. Operasyonun trajikomikliği, esnasında ve sonrasındaki acı... Dayanılmaz değil, dünyanın sonu da değil ama şu ana kadar başıma gelen en kötü şey. Kendimi motive ederken hep ''Bu bir şey mi ya? İnsanlar nelerle uğraşıyo kendine gel!'' deyip, minicik bedenleriyle lösemiyle veya tüm hayatları boyunca MS ile savaşan insanları aklıma getiriyorum. Pek işe yaramıyor ama ucundan işte.
Tedavi olmamın tek yolunun kendime ne kadar iyi baktığımla ve bu yolda ne kadar çok çaba sarf ettiğimle ilgili olduğunu biliyorum. Siğillerin alınması tabi ki zorunlu, aksi taktirde yayılır ve çoğalırlar. Fakat siğil çıktıkça aldırmak bu koca sorun ağacının dallarını ufak ufak budamaktan farksız. Hayatınızı değiştirmeniz gerekiyor. Tamamen.
Biraz Pollyanna vitesine takacak olursak, bu hastalığı atlattınız diyelim, (ki çok yüksek ihtimalle atlatacaksınız) hayatınızda hiç olmadığınız kadar sağlıklı olacağınızın farkına varın. Çünkü artık derslerinizi aldınız. Evet yumurta tavuğun poposuna gelince oldu biraz ama yine de zararın neresinden dönersen kardır demişler. Artık cinsel yaşamınıza çeki düzen vereceksiniz ve her şeyden önemlisi artık kendinize nasıl davranmanız gerektiğinizi öğrenip bunu bir alışkanlık haline getireceksiniz. Ve emin olun bu hayatınız boyunca başınıza gelmiş en güzel şey olarak geçmişinizde kalacak.
Ama bunlar fırtınadan sonraki gök kuşağı manzaraları. Önce fırtınayla savaşmalısınız. Psikolojiniz bağışıklık sisteminizi direkt etkiler. Kendinize her türlü motivasyonu bulmaya çalışın. Ve asla karamsar olmayın. Asla umutsuzluğa düşmeyin çünkü ölümcül bir hastalığınızın olmadığını unutmayın.
Neyse ben aslında motivasyon yazısı yazmak için yola çıkmamıştım ama biraz öyle oldu. Muhtemelen bin kere duyduğunuz şeyleri söyledim ama ne kendim ne de siz bin kere daha duysanız sıkılmazdınız eminim. Çünkü iyileşmenin en ufak umudu bile sizi ne kadar heyecanlandırıyor biliyorum.
Hastalık geçmişimden bahsedecek olursam, beş altı aya yakın bir süre penisimin kök noktasında tek bir siğilim vardı (siğil olduğunu bilmiyordum, doktor arkadaşımın uyarısıyla fark ettim). O siğili dondurduk, yeniden çıktı. Tekrar dondurmayı bekliyordum ki hastalığın benim için asıl dert kısmı boy gösterdi. Makatımda anal kondilomlar farkettim (rektumda da biraz vardı). Antalya'da özel bir hastanede doktorum koter işlemi uyguladı. Bu sırada bağışıklık için sadece Zinco kullandım ve yaralar için Hametan ve Thiocilline antibiyotik krem kullandım (bunları kullanmalı mıyım bilmiyorum aslında siğili besliyor olabilir mi diye soruyorum kendime bir fikri olan varsa ve paylaşırsa sevinirim). Ameliyattan iki üç hafta sonra tekrar boy gösterdi. Bugün gittiğim doktor kontrolümde tek bir siğil var (tabi yayılmayı ve çoğalmayı bekliyor muhtemelen).
Doktorumu aslında seviyorum ve samimiyetine inanıyorum. Yani beni dolandırıyormuş gibi hissetmiyorum açıkçası. İlk koter işlemini 500 liraya oldum ve bundan sonrakileri yarı fiyatına düşüreceğini çünkü tekrar nüks edeceğini söyledi. Bugün de görüşmeye gittiğimde durumumuzun her seferinde bunu karşılayabileceğini sanmadığımı söyledim. O da dediğini tekrar etti ve yarısından biraz daha az fiyat için baş hekimle de görüşücem dedi.
Devlet hastanelerinin bununla ilgilenmediğini biliyorum çünkü ilk penis kökümde çıkan siğil için gittiğimde tek yaptığı şey dondurmak olan doktor bana vebalı gibi davranmıştı. Şimdi anüsümde olan siğiller için nasıl bir muamele görürüm bilmiyorum. Doktoruma da bana önerebileceğiniz sigortamın karşılayacağı doktor var mı dediğimde aynı şeyi deyip seni öyle bi duruma sokmak istemem dedi. Dediğim gibi Antalya'dayım, koter işlemini doğru düzgün yapabilecek devlet hastanesi arayışım devam ediyor (Antalya'da olanlar ve bu konuda bilgi paylaşımı yapmak isteyenler lütfen yazmaktan çekinmesin).
Gelelim asıl tedavi metoduna, çünkü daha önce de dediğimiz gibi siğil aldırmak, her ne kadar aldırmak zorunda olsanız da, ağacın dallarını budamak gibi bir şey. Sorunu kökünden çözmelisiniz. Bağışıklık sisteminize HPV'yi yenmesi için gerekli desteği yapmalısınız. Ben şu ana kadar ne yaptım? Beslenmemi değiştireli ve spor yapmaya başlayalı üç dört ay olmuştu zaten kilo vermek için, o yüzden o konuda bir sıkıntım yok. Sigarayı bıraktım (sigarayı bırakmadığınız sürece her şeyi daha da zorlaştırdığınızı unutmayın) ve Zinco'nun çinko tabletlerini kullanıyorum günde bir kez.
Ama tabi insan buraya üye olduktan sonra ne kadar az şey yaptığının farkına varıyor.
AHCC'lermiş, Coriolus MRL'lermiş, propolislermiş hepsini ilk kez burdan duydum. Şimdi kafamda soru işaretleri var ve bunu umursayıp cevap verme zahmetine girecek dostların olduğunu düşünerek yazıyorum.
1) Solgar C veya Evicap (E vitamini) mi kullanmalı (veyahut ikisini de mi?) yoksa bir multivitamin bileşenli hap mı (Pharmaton vs.)?
2)Immutor mü, Immunex mi? Farkları nedir, hangisi daha etkili?
3)Bunların yanında propolis kullanmalı mıyım?
4) AHCC kullanmak için benim için çok mu erken bilmiyorum. Çünkü henüz hiçbir şey denemedim diyebilirim. Ama benim için ne kadar erken kullanırsam o kadar iyi biliyorum çünkü siğillerin çıktığı bölge çok sıkıntılı. Gel gör ki AHCC'de çok pahalı ve getirmesi pek kolay olmayan bir ilaç (en azından benim için, öğrenciyim). Bu konuda ne yapmam gerektiğiyle ilgili görüşlere ihtiyacım var.
5)Yeşil çay, ekinezya çayı, kefir ve çörek otu yağı yukarıda yazdığım hapların yanında ne kadar gereklidir?
6)Siğillerim için genotip testi yapılmadı. Doktorum siğil çıkaranların zararlı olmadığını, makatta çıkanların da kanserojen olmayacağını söyledi. Buna ne kadar itimat etmeliyim bilmiyorum, sizce ne yapmalıyım?
Sanırım şimdilik sorularım bu kadar. Buradaki herkese en içten saygı ve sevgilerimi yolluyorum ve böyle bir platform kurulduğu için ilgili kişilere de çok teşekkür ederim. Dediğim gibi aynı bölgedeki sorundan muzdarip tanışmak isteyen veya Antalya'da ikamet eden birileri varsa ve yazarlarsa çok memnun olurum. Herkese iyi hafta sonları olsun. :')