Konu: HPV’den asla korkma!

HPV: Korkulacak Değil, Anlaşılacak Bir Misafir

HPV teşhisiyle karşılaşmak, birçok kişi için endişe verici olabilir. Hele ki anksiyetesi yüksek, olayları kontrol altına alma ihtiyacı duyan bir zihne sahipseniz… Vücut bu tarz haberleri aldığında bir alarm sistemi gibi tepki verir, bazı kimyasallar salgılar, bu da kişinin panik seviyesini artırır. Bu süreçte insan, kontrolü eline almak adına her şeyi detaylıca araştırmaya, her bilgiye hakim olmaya, hatta bazen kendi kendine teşhisler koymaya başlar. Ancak durup bir nefes almakta fayda var: Beynimizin bize oynadığı bu oyun, gerçek tehlikeyle değil, belirsizlikle ilgilidir.

Oysa HPV, sandığınız kadar gizemli ya da korkunç bir durum değildir. Hatta bir “hastalık” bile değildir. Bu bir virüstür. Ve çoğu zaman bağışıklık sistemimizin güçlü olduğu dönemlerde hiçbir belirti vermeden vücutta sessizce kalır. Ne zaman ki stres, yorgunluk ya da başka bir sebeple bağışıklık düşer, işte o zaman kendini göstermeye başlar. Ama bu, onun kalıcı ya da yenilmez olduğu anlamına gelmez.

Aslında vücudumuzda HPV gibi binlerce virüs yaşar. Örneğin, çoğu kişinin midesinde bulunan Helicobacter pylori bakterisi gibi… Onlarla yaşıyoruz, varlıklarını bile bilmeden. Bu da gösteriyor ki mesele, virüsün varlığı değil; bizim ona verdiğimiz tepkidir.

HPV’yi anlamak için uzman görüşlerine başvurun, ama aynı zamanda şunu da unutmayın: Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için vücudunuzda zaten yüksek olan vitaminleri tekrar tekrar almanıza gerek yok. Asıl yapmanız gereken şey, stres yapmamak. Kendinizi gereksiz yere korkutmak yerine; iyi uyumak, sağlıklı beslenmek, düzenli hareket etmek ve en önemlisi zihninizi sakin tutmak.

HPV dünyanın sonu değil. Sadece gelip geçen bir yolcu. Ve siz, bu yolculukta onun misafir olduğunu unutmayın. Kısa sürede, farkında bile olmadan veda edeceksiniz ona.

Unutma:
• Vücudun sandığından çok daha güçlü.
• Zihnini neyle beslersen, bedenin de onu takip eder.
• Kontrol edemediğin şeyleri kabullenmek, en büyük güçtür.
• Bilgi, korkunun panzehiridir. Ama fazlası da bir noktadan sonra zihni zehirler. Doğru kaynaklardan, yeterli bilgiye ulaşmak yeterlidir.

Ve en önemlisi:

Hayat, sadece test sonuçlarından ibaret değil. Bir sabah güneşin doğuşunu izlerken, sevdiğin birinin gözlerine bakarken ya da sevdiğin bir şarkıda kaybolurken hissettiklerin… Asıl bunlar seni hayatta tutan şeyler. HPV gibi virüsler gelip geçer ama sen, kendine iyi baktığın sürece hep iyi kalırsın.

Kendine nazik ol. Vücuduna güven. Ve hayatın akışına teslim ol. Doğru yaşadığın sürece akışa güven. O seni en doğru yere götürecektir.

Detaycı Nickli Üyeden Alıntı

HPV: Korkulacak Değil, Anlaşılacak Bir Misafir

HPV teşhisiyle karşılaşmak, birçok kişi için endişe verici olabilir. Hele ki anksiyetesi yüksek, olayları kontrol altına alma ihtiyacı duyan bir zihne sahipseniz… Vücut bu tarz haberleri aldığında bir alarm sistemi gibi tepki verir, bazı kimyasallar salgılar, bu da kişinin panik seviyesini artırır. Bu süreçte insan, kontrolü eline almak adına her şeyi detaylıca araştırmaya, her bilgiye hakim olmaya, hatta bazen kendi kendine teşhisler koymaya başlar. Ancak durup bir nefes almakta fayda var: Beynimizin bize oynadığı bu oyun, gerçek tehlikeyle değil, belirsizlikle ilgilidir.

Oysa HPV, sandığınız kadar gizemli ya da korkunç bir durum değildir. Hatta bir “hastalık” bile değildir. Bu bir virüstür. Ve çoğu zaman bağışıklık sistemimizin güçlü olduğu dönemlerde hiçbir belirti vermeden vücutta sessizce kalır. Ne zaman ki stres, yorgunluk ya da başka bir sebeple bağışıklık düşer, işte o zaman kendini göstermeye başlar. Ama bu, onun kalıcı ya da yenilmez olduğu anlamına gelmez.

Aslında vücudumuzda HPV gibi binlerce virüs yaşar. Örneğin, çoğu kişinin midesinde bulunan Helicobacter pylori bakterisi gibi… Onlarla yaşıyoruz, varlıklarını bile bilmeden. Bu da gösteriyor ki mesele, virüsün varlığı değil; bizim ona verdiğimiz tepkidir.

HPV’yi anlamak için uzman görüşlerine başvurun, ama aynı zamanda şunu da unutmayın: Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için vücudunuzda zaten yüksek olan vitaminleri tekrar tekrar almanıza gerek yok. Asıl yapmanız gereken şey, stres yapmamak. Kendinizi gereksiz yere korkutmak yerine; iyi uyumak, sağlıklı beslenmek, düzenli hareket etmek ve en önemlisi zihninizi sakin tutmak.

HPV dünyanın sonu değil. Sadece gelip geçen bir yolcu. Ve siz, bu yolculukta onun misafir olduğunu unutmayın. Kısa sürede, farkında bile olmadan veda edeceksiniz ona.

Unutma:
• Vücudun sandığından çok daha güçlü.
• Zihnini neyle beslersen, bedenin de onu takip eder.
• Kontrol edemediğin şeyleri kabullenmek, en büyük güçtür.
• Bilgi, korkunun panzehiridir. Ama fazlası da bir noktadan sonra zihni zehirler. Doğru kaynaklardan, yeterli bilgiye ulaşmak yeterlidir.

Ve en önemlisi:

Hayat, sadece test sonuçlarından ibaret değil. Bir sabah güneşin doğuşunu izlerken, sevdiğin birinin gözlerine bakarken ya da sevdiğin bir şarkıda kaybolurken hissettiklerin… Asıl bunlar seni hayatta tutan şeyler. HPV gibi virüsler gelip geçer ama sen, kendine iyi baktığın sürece hep iyi kalırsın.

Kendine nazik ol. Vücuduna güven. Ve hayatın akışına teslim ol. Doğru yaşadığın sürece akışa güven. O seni en doğru yere götürecektir.

Merhaba Detaycı. Ne güzel yazmışsın. Pek kimse ilgilenmemiş ama gerçekten asıl mevzu bahsettiğin şeyler. Benim 6 ay geçti ben de anladım aslında o kadar da büyük bi şey olmadığını. Tamamen sakince tanımakla ilgili. Kolposkopi sırasında o kadar kuyruk vardı ki, genç, yaşlı, açık, kapalı. Çok yaygın ama tabularımız yüzünden kimse bilmiyor anlatmıyor. Anlatırsa da rahimle ilgili gibi anlatıyor. Yaşadığımız şeye bakış açınız değiştirip kendimize ve bedenimize şefkatli yaklaşmamız gerekiyor. Umarım hepimiz en kısa zamanda bunları geride bırakırız